5 Kasım 2012 Pazartesi

DERBY GPR 125

Potenza TARAFINDAN YAZILMIŞTIR.


Bu haftaki testimiz Derbi'nin sinirli ufaklığı GPR125R
0 km olarak aldığımız Derbi GPR125R ın merak edilen yönleri,olumsuz ve olumlu özelliklerini sizlerle paylaşmak istedim.
Önce Derbi 'nin kısa bir hikayesine bakalım:

Derbi 1922 yılında Simeon Rabasa Singla tarafından, motorsiklet tamirhanesi olarak kuruldu. Tamirhane kısa sürede genişledi. Motorsiklet üretimine geçen Rabasa üretim sahasını genişletti. 

1949 yılında-İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra- dünya üzerindeki ilk moped Derbi SRS'nin seri üretimine geçildi. Açılımı Simeón Rabasa Singla'dan geliyordu. Derbi 1957 yılında en yüksek silindir kapasiteli, çift silindirli 350 cc, 16 beygir gücündeki motorların seri üretimine geçti; üretim 4200 adede, çalışan sayısı 280'e ulaşmıştı. 

1965 yılında, İspanya'da mopedlerle ilgili yeni bir kanun çıkarıldı; maksimum hız 40 km/h ile sınırlandırılmıştı ve açılır kapanır pedallar mecburi tutulmuştu. Bu yılın sonunda Antorcha 49 "dünyaya geldi". 

1999 yılında Derbi scooter pazarındaki yerini Atlantis ile sağlamlaştırdı. Atlantis kullanışlı ve ucuz yapısı ile mükemmel bir şehir motorsikletiydi. 

2000 yılında Senda R ve Supermotard piyasaya sürüldü. Sektörde bir ilke imza atılarak, GP modellerinde kullanılan dairesel tasarım, devrim gerçekleştirilerek bu modellere uygulandı. 

2001 Temmuzunda Piaggio Group bünyesine katılan Derbi, spor modellerini genişletti. 

2002 yılında Derbi ilk moto scooter Boulevard'ı 125 ve 150 cc seçenekleri ile piyasaya sürdü. 

2003 yılında bir çok Derbi meraklısı tarafından beklenen DRD modeli piyasaya sürüldü. DRD, Senda modelinin güçlendirilmiş Supermotard versiyonuydu. Yeni imajı sadece scooter ile sınırlandırılmayan Derbi'nin geleceği için yeni bir çağ anlamına gelen "Black Edition" sınırlı sayıda üretildi.



Motora ilk bindiğinizde,dikkatimi çeken ilk şey oldukça yatık oturma pozisyonu ve bir tahta kadar sert olan selesi idi.
Gösterge grubunda,yağ lambası,uzun hüzme uyarı lambası,ve aşırı hararet gibi gerekli olan uyarılar vardı.Kocaman devir saatinde 11.000 de başlayan red-line sizi sanki 600 lük makine kullanıyormuşçasına heyecanlandırıyor ilk bakışta.Göstergelerde düşük benzin uyarısı yok,benzin seviyesi azaldığında küçük bir pompa ikonu çıkıyor ve sürekli yanıp sönmeye başlıyor.İki zamanlı olan bu motor yağı çok sevdiğinden olacak ki düşük yağ seviye ışığı sağ yukarıya yerleştirilmiş.
Bir başka faydalı detay ise, her kontak açışınızda bir sonraki servise kaç km. kaldığını size göstermesi.

Motoru ilk aldığımda,alışma süresinde olduğundan çok fazla üst devirlere çıkmadım.Fakat her durduğum yerde ''abi 600 lük mü?kaç gördün en son vs..'' gibi sorulara maruz kalıyorsunuz.Renginden olsa gerek,her duruşumda mutlaka birileri tarafından esir alınıp zaman kaybettim 


Motor üzerinde yatmadan durmak oldukça zor,sanki biraz daha eğilseniz ön lastiği tutacakmışçasına.Bu da uzun sürüşlerde boyun bölgesinde ağrı yapabiliyor.

Yağ haznesi selenin alt kısmına konumlandırılmış ve hacmi yaklaşık 1.5 lt.Sakin kullanımlarda bu miktar ile 600km kadar gitmek mümkün.Fakat bu motor hiç sakin kullanılacak gibi değil,zira üst devirde çıkardığı ses bir arı sürüsünün yanınızdan geçmesi gibi.Oldukça dikkat çekiyor



Frenlerin duruş mesafesi oldukça kısa ve ani duruşlarda kesinlikle dengeyi bozmuyor.Fabrika çıkış lastikleri Pirelli Sport Demon.Çok çabuk ısınıyor ve gördüğüm kadarıyla da yol tutuşu gayet iyi. Bunu Şile-Ağva arasındaki virajlı parkurda gayet iyi test ettim.



Motor neredeyse tek kişilik gibi.Kısa ve sivri kuyruğu yüzünden artçının arkada rahat etmesi neredeyse imkansız.Zaten artçı için yapılmış selecik bir ara uçup gitme tehlikesi bile atlattı,ufak bir montaj hatası yüzünden 

1000 km bakımı yapılırken,sele altındaki boş rölleye küçük bir sigorta takılıyor,bu sigorta geçtiğimiz günlerde de konusu geçen exup ı devreye sokarak motorun 7000 devirden sonra tabiri caizse ''çıldırmasına'' yarıyor.İşte bu motorun belkide en zevkli en önemli özelliği de burda yatıyor.6000 devirlere kadar oldukça cansız ilerleyen bu makine 7000 deviri gördükten sonra adeta kimlik değiştiriyor ve 10.000-10.500 devirlere kadar inanılmaz bir istekle çıkıyor.Bu devirlerdeki sesiyle ve gidişiyle bir an sizide gaza getiriyor ama nafile eh sonuçta 125 lik. 


1000 km bakımı yaklaşık 30 dk. kadar sürüyor,tek detay bahsettiğim röllenin takılması.Motor bloğu bir çok motorseverin de hatırlayacağı Yamaha'nın 2 zamanlı DT125 in motor bloğu.Bu motor Derbi mühendisleri tarafından yakıt ve hava sisteminde yapılan düzeltmeler sonucu farklı bir kimliğe bürünmüş.

Tüketim olarak sakin kullanımlarda 4-4.5lt kadar yakıyor.Ama sakin kullanmak mümkün olmadığı için siz kafadan 5 lt/100km olarak hesaplayın ki bu rakam 125 cc. için oldukça yüksek.Eh bununla beraber yanan yağıda düşünürseniz,bu zevkin bedelini Derbi size biraz fazla ödetiyor 



Kullanmış olduğum 1400 km boyunca bu makinenin eksi ve artı yönlerini değerlendirirsek:

Eksi yönleri:

1-İşçilik kalitesi çok kötü,özellikle elektrik kablolarının açıkta ve korumasız oluşu,soketlerin dışardan görülürcesine kamufle edilmemesi
2-Yüksek yakıt tüketimi
3-Sert sele ve amortisörler
4-Artçı konforu
5-İlk hareket süresi ve ısınması
6-100 km hızdan sonra zangır zangır sallanan dikiz aynaları
7-Dikiz aynaları ile arkayı görmek için cambazlık gerek sanırım,birde en dışta bile ayarlasanız, gene konumundan dolayı çok iyi göremiyorsunuz arkayı.


Artı yönleri

1-Oldukça iyi yol tutuş ve denge,
2-Rüzgarlı havalarda bile rijit sürüş
3-Mükemmel frenler (eğer bu motorda artçı taşıyor ve ani fren yapıyorsanız,biliniz ki durduracağınız sadece motorunuz değil birde omzunuza çıkacak artçıdır) 
4-Yumuşak lastikler (+ Arka lastik 140'')
5-Su soğutma
6-125 cc ye göre hiç azımsanmayacak bir performans
7-Karanlıkta çok iyi aydınlatma ve güçlü uzun hüzmeler

1400 km boyunca hiç bir arıza çıkarmayan fıstık yeşili motorumuz maalesef 1300 km de 10 nisan itibariyle gösterge arızası yaşattı.Daha da kötüsü bugün (01.06) tarihi itibariyle ne Ferco'dan nede Derbi/İspanyadan konuyla ilgili bir gelişme yok.İspanyaya attığım mailde fabrikada bile bu parçanın olmadığını öğrendim(mayıs ayı)


Kişisel fikrim,bence 2.motor olarak yada başlangıç motoru olarak hele hele de tarzınız Race olacak ise kesinlikle alınacak bir motor.Bununla beraber İtalyan eksoz üreticisi Gianelli'nin sırf bu makine için ürettiği komple kit var ve fiyatı yaklaşık 1000 YTL.Daha da ileri gitmek isterseniz,taşlanmış silindir kapağı,açık hava filtresi vs. gibi parçaları da internetten bulmak mümkün.



herkese iyi sürüşler...


Teknik Veriler:

Motor Tek silindir 2 zamanlı 
Silindir hacmi 124,76 cc 
Silindir çapı 56 mm 
Silindir kursu 50,68 mm 
Max. güç KW - HP - 
Max. tork - 
Yakıt besleme Karbüratör 
Yakıt türü Kurşunsuz benzin 95 oktan min. 
Dağıtım Lamel klape ile 
Ateşleme Elektronik, değişken avanslı 
Çalıştırma Manuel jigle ile 
Yağlama Yağ karıştırıcı pompa ile 
Karter yağ kapasitesi Yağ depo kapasitesi: 1,5 lt 
Soğutma Sıvı ile 
Debriyaj Islak tip 
Vites 6 vites 
Şasi Yüksek dayanımlı tüp şasi 
Ön süspansiyon Hidrolik furş ile 40 mm boru çapı 120 mm kurs 
Arka süspansiyon Hidrolik, tek amortisör 110 mm kurs 
Ön fren 300 mm disk ile 
Arka fren 180 mm disk ile 
Jant ölçüleri - 
Ön lastik İç lastiksiz 110/70-17” 
Arka lastik İç lastiksiz 140/70-17” 
Uzunluk 2.024 mm 
Genişlik (en geniş yer) 760 mm 
Aks aralığı 1.355 mm 
Sele yüksekliği 810 mm 
Kuru ağırlık 125 kg 
Yakıt deposu 13 lt 
En yüksek hız : 158 km/h (test verisi)
Egzost çıkışı Euro 2 normlarında