5 Kasım 2012 Pazartesi

HONDA CB 125E




Uzun bir aradan sonra tekrar motosiklet testlerine devam ediyoruz.. Daha önceki yazılarımı bilenler bilir ne kadar tarafsız olduğumu. Aşağıdaki yazı tamamen objektif olup hiçbir şekilde ne maddi bir kazancım ne de Honda ile herhangi bir ilişkim yoktur..

Honda CB 125 E bilindiği üzere ilk fuarda satışa sunuldu. Ben de ilk defa fuarda görüp inceleyip beğenmiştim. Acaba alsam mı falan diye düşündüm sonra kaldı öyle.. Biraz yurtdışı forumlarını inceledim, Honda bu aracı çinde Sundiro fabrikasında yaptırıyormuş.. Brezilya , Arjantin vs gibi ülkelere de bu yıl girmiş. Yani genel olarak yeni bir motosikler. Bütün yurtdışı forumlarındaki yorumların ortak noktası ekonomik benzin sarfiyatı.. 

Neyse aradan 3-4 gün geçtikten sonra bir akşam Honda Kızıltoprak Mototal a uğradım. Orda bir baktım bunun beyazı da varmış. Fuarda beyazını sergilememişlerdi.. Sadece kırmızı ve siyah vardı. Beyazını görünce resmen aşık olacak kadar beğendim aleti. Hatta döner dönmez çektiğim fotoğrafı masaüstü fotoğrafı falan yaptım 

Neyse gel gelelim aldık aracı. İlk üzerine oturup benzinciye gittiğimde (hainler sadece 300 metre ilerdeki istasyona gidecek kadar benzin koyuyorlar  ) benim gibi uzun (1.88) kişiler için oturma pozisyonunun diğer modellere oranla çok daha rahat olduğunu fark ettim. Depo geniş tutulmuş ve sele ile gidon arası mesafe oldukça kısalmış bu da ciddi anlamda dik ve rahat bir oturma pozisyonu demek. Sele biraz sert geldi o konuyu ilerde işleyeceğiz. Depoyu doldurdum 60 tl lik benzin aldı. 


Eve geldim ve aracı iyice bir incelemeye başladım.
 

Öncelikle herkesin ilk sorusu olan YBR mi CB mi sorusunun birazına cevaben YBR eski kasa ile CB125 birlikte dizayn olarak nasıl duruyorlar ona bir bakalım.
 










Şimdi bir de yeni YBR ESD ile CB 125 nasıl duruyor bir de ona bakalım.
 







Yeni YBR ESD ile bayağı bir benzerlik olsa da eski YBR ile bariz fark var. Eski YBR bayağı demode duruyor CB nin yanında. Tabi ki bu göreceli bir kavram ama eminim ki 100 kişiden 70 i bu duşüncededir.
 

Neyse detaylara gelelim, motosikletin kontağında alışık olmadığımız bir sistem mevcut. Kötü niyetli kişilerin kontak anahtarı deliğine yabancı cisim sokmasını engellemek üzere yapılmış, bir güvenlik sistemi var. Sistem mıknatıs mantığı ile çalışmakta.
 

Open konumunda kontak anahtarının gireceği delik açık şekilde
 



Shut konumunda ise kontak anahtarı deliğinin üzerine küçük bir kapak sürgü ile geliyor ve kapanıyor. Böylelikle hem su hem de yabancı cisim (farklı anahtar, tornavida vs) giremiyor.
 



Kapağı açmak için motorla birlikte verilen anahtarın sapında bir bölüm var. Bu fotografta görülen kısmı oraya sokuyoruz..
 



Ve mıknatıs yardımı ile aşağıdan ufak bir pim çekiliyor böylelikle open konumuna getirip anahtarı kontağa takabilecek pozisyona getiriyoruz.. Burada dikkat edilmesi gereken, yanınızda anahtar yok ise o küçük kapağı açmak bir hayli zor. Diğer bir önemli nokta ise, başka bir CB 125 anahtarı oraya oturmasına rağmen o kapağı açamıyor. Yani dönmüyor.. Bu hususu da belirteyim.
 

Hırsız için caydırıcı olabilir.
 



Öte yandan her motosiklette olmasını beklediğim bir başka özellik fark ettim ki eminim bir çok kullanıcı için önemli bir detay. Motosikletin gidonu her iki tarafa da kilitlenebiliyor. Yani hem sağ hem de sola dönükken kilit pozisyonuna alabiliyorsunuz. Bu çok önemli aslında ne kadar önemsiz görünse de. Çünkü bazen öyle bir durum oluyor ki motorun gidonunu sağa dönük bırakmak gerekebiliyor. Bir çok motosikletimde bu sıkıntıyı yaşadım..
 

Sola kilit 




Sağa kilit 




Motosikletin sol gidon kontrollerinde YBR de olmayan selektör yani pass düğmesi mevcut. Bu oldukça pratik.. YBR de uzun kısa düğmesi ile yaparken burada ufak bir dokunuşla selektör yapmak oldukça güzel. 




Aynı zamanda bir çok küçük hacimli commuter tabir edilen motosiklette soğukken kullanılacak jigle kolu karburatorun üzerinde ve bu da külfetli bir kullanım saglıyor. Honda burada akıllıca davranmış ve jigleyi yukarı sol gidon kontrollerinin içine entegre etmiş. 




Sağ kontrolde ise maalesef ON-OFF switch yok. Gerçi bu tarz bir motosiklette ne kadar gerekli olduğu da tartışılır. CBF 150 eski kasalarda on-off switchi off konumunda unutup basıp basıp aküyü bitiren kişiler vardı bolca. 




Motosikletin gösterge paneli son derece sade. Yakıt göstergesi ve KM saatinden başka ibreli bir şey yok. İnsanın gözü ister istemez devir saati arıyor. Neden bu kadar maliyetsiz bir şeyden kaçarlar anlamak mümkün değil. Koskocaman CB125 yazısını ne yapayım orda ben. 


 

Devir saatinden feragat edilmiş ama neyse ki vites göstergesinden de feragat etmemişler. Yeni başlayanlar için oldukça yararlı bir durum. Tabi gönül hem vites hem devir birlikte olmasını isterdi.. Artık 2 sene sonra öylesini de getirirler 
 

 

Devir saati olmadığından dolayı yeni başlayanlara ipucu olabilecek, her vitesin maksimum hızı km saatinde belirtilmiş. Yani o vites yazısının karşılığı olan süratte motor redline a ulaşıyor demektir. 




Yola çıktığımda ilk fark ettiğim olumsuz şey, selenin aşır sert olması. Özellikle YBR den inince sanki taşın üzerinde oturuyormuşum hissi verdi. Fakat 1000 km sonra o kadar rahatsız etmedi. Ya yumuşadı ya da alışıldı. Ama ilk günkü kadar rahatsızlık olmasa da her bindiğimde neden biraz daha yumuşak değil diye Honda’nın kulaklarını çınlatıyorum.
 



İkinci olumsuz nokta ise arka amortisörler. Acaba amortisör yay vs takmayı unuttular mı diye düşünüyor insan. En yumuşak ayarında bile resmen beton gibi. Tamam sert amortisör sportiftir yolu daha iyi tutar ama hiç yokmuş edası da bu motora uygun değil hani.
 



Ön amortisör ise arkanın tersine olması gerektiğinden çok daha yumuşak. Sert bir frende bile dibine kadar inebiliyor. Biraz kalın bir yağ veya 1-1.5 cm lik bir yüksük koyarak ön amortisörün sertleştirilmesi son derece faideli.
 

Motorun selesi yandan anahtarla sökülüyor. Altında ufak bir avadanlık ve kıl yün tüy koyma yeri mevcut. Ruhsat, motorun el kitabı ve avadanlık rahatça sığıyor. Hem de kapaklı.
 





Bazı yerlerde işçilik sanki sanayi ustası yapmış gibi yerlerde sürünebiliyor. 
 
Örnegin kablolamanın izolesi



Ön ve arka frenlerin ikisinin de dozajlaması gayet iyi. Son derece hassas ve olması gerektiği gibi. Bu motosiklet için fazlasıyla yeterli. Ön frende çift pistonlu kaliper kullanılmış.
 



Arka frende ise standart kampana fren var. Herhangi bir sıkıntı yaratmıyor.
 

Aracın üzerinde naylon bazlı KENDA marka çin malı lastik takılı. Ön ebat 2.75-18 arka ebat ise 90/90-18. Kuru havada bir sıkıntısını görmedim biraz zorladım ama sorunlu bir durum yok. Islak havada naylon esaslı olduğu için feci şekilde kayacaktır. Yagmurda kullanma şansım olmadığı için test edemedim. Ama kauçuk oranı düşük olduğu için muhtemelen ıslağı görünce bırakacaktır kendini. Ayrıca maalesef tube type denilen iç lastikli yani halk arasında şambriyelli lastik kullanıldığından dolayı, olası bir lastik patlaması anında yolda kalmanız çok can sıkıcıdır. Acilinden lastik değişimi ve tubeless lastiğe geçmek şart. Michelin, Metzeler, Pirelli takılması sürüşü daha güvenli hale getirecektir. 




Motosikletin yan sehpasında motor stop switchi mevcut. Yani yan ayağı açık bırakıp gitmek gibi bir ihtimaliniz yok. Hatta durduğunuzda ayagğ acarak da stop edebilirsiniz. Böylelikle her gün 5-10 defa switchde bir sorun olup olmadığını da test etmiş olursunuz.
 



Motorun aynaları ile ilgili bence önemli bir olumsuzluk var. Arkayı güzel göstermelerine rağmen o kadar yumuşaklar ki neredeyse rüzgardan ayarı bozuluyor diyeceğim o kadar yumuşaklar. Kaskınızı astığınızda bile baş aşağı dönmüş bulabilirsiniz. Hiç hoşuma gitmedi o açıdan. Belki benimki öyledir diye düşündüm ama sanmıyorum.
 



Motosiklette iki adet korna var. Fakat korna sesi tonunu pek beğenmedim. Sanırım değiştirmekte fayda var. Ses gücü olarak fena değil ama tonlaması bi tuhaf.
 



Far hakkında ise söylenecek tek bir kelime var: MUHTEŞEM. Motorun en takdir ettiğim kısmı farı. 23 yıldır bilfiil motosiklet tepesindeyim kullanmadığım motor kalmadı, bu CB 125 farı kadar başarılı ve etkili bir fara rastlamadım.
 



Motosikletin depo tasarımı son derece şık ve hatları güzel. Ayrıca motoru kavramayı da oldukça kolaylaştırıyor. Lakin bu depo tasarımının da bir olumsuz yönü var. Şöyle ki hem üzerindeki satıh alan olarak çok dar hem de depo kapağı oldukça yüksek bir çıkıntı yarattığı için maalesef depo çantası kullanımı bu araçta mümkün değil. Uzun yolda büyük kolaylık saglayacak olan depo çantası kullanımının mümkün olmaması bazı arkadaşları üzecektir. Bunlar ince detaylar ama neden düşünülmez anlayamıyorum. Bazen acaba ben mi çok detaycıyım diye düşünmek zorunda kalıyorum.
 

Bu arada 13 litrelik depo sakin kullanımla 600 km leri gördürtebilecek kapasitede..
 





 

Deponun ön alt tarafındaki kanatcıklar hem hoş ve sportif bir hava katmış hemde kornayı kapatarak görsel olarak olası bir çirkinliğin önüne geçmiş.
 



Motosiklete çanta takmak için ben harici çanta demiri aldım. Çünkü arka süspansiyon yok denecek kadar sert olduğundan dolayı kendi demirinin çok fazla ağırlığa dayanacağından şüphem vardı.
 
Orijinal demiri şu şekilde:



Benim taktığım demir ise çok daha sağlam ve şu şekilde. Ayrıca motora biraz daha heybet ve hava kattığını düşünüyorum
 

 





Motor ve sürüş karakteristiğine geçmeden önce genel birkaç poz alalım.
 



 



 









Gelelim Motosikletimizin motor ve sürüş karakteristiğine. Eminim bir çok kişi burayı bekliyordur. 
 
Motosikletimizin genel olarak gücü 7.6 KW, yani 10.3 Hp standart bir 125 cc gücü. Tork değeri ise 11 NM olarak rakiplerinden bir adım önde..Motor üstten tek eksantrikli 2 sübaplı. Motorda diyaframlı karbüratör kullanılmış. Bunun sebebi de yakıtta ekonomik olması. Bu yüzden mekanik karbüratörlü motorlar (örneğin eski kasa YBR ler ve eski CBF ler) gibi atak ve gaza tepkisi o kadar iyi değil. Bu da gayet doğal. Motoru hızlandırmak için normal kullanımda birazcık gaz verip tutmak yeterli. Devir arttıkça karburatordeki diyafram, kelebeği yukarı doğru çeker ve araç hızlanmaya devam eder. Rölanti ayarını elle yapmak mümkün. Motoru aldığınızda fabrika ayarı olarak rölantiniz oldukça düşük gelecektir ve zırt pırt stop etme ihtimali vardır. Aşağıdaki fotoğrafta görülen vidayı saat yönü tersine çevirerek rölantinizi azıcık yükseltiniz.

 

Motosiklette titreşim var. Yok demek bariz yalandır. Hissedilir derecede titreşim var. (CBF ve YBR ye göre) Fakat bir çok çin motoru ve hatta TVS Apacheler gibi böbrek taşı düşüren cinsten değil. Özellikle 70 ile 85 arası civarı neredeyse yok gibi. Zaten de en güzel ve keyifli seyir hızı 80-85 civarı. 90 dan sonra titreşim bariz artıyor. 70 in altında da hissediliyor ama kesinlikle rahatsız etmiyor.. Yani lanet olsun bu da amma kıpraşıyor altımda masaj aleti gibi modunda değil kesinlikle. Ama hissediyorsunuz.. Göstergeye göre 5. vites max hız 112 civarı olarak belirtilmiş. Fakat motorun tip onay belgesinde, max hız 95 KM olarak yazıyor.
 

Motoru aldığınızda fabrika ayarı olarak rölantiniz oldukça düşük gelecektir ve zırt pırt stop etme ihtimali vardır. Yukardaki 


Bu arada GPS ölçümünde gösterge tam 90 gösterirken GPS 82.3 gösteriyordu. Yani %9 luk bir fazla gösterme durumu mevcut. Göz önünde bulundurmak lazım.
 





Tork farkını özellikle dik rampalardan çıkarken hissediyorsunuz. Diğer motorum olan 2006 YBR ye göre çok bariz kuvvetli ve dolu olduğu hissediliyor..
 

Motosikletin bir diger ufak detayı ise, vites kolu direk vites kutusuna giriyor. Yani CBF veya TVS deki gibi kol ile şanzıman çıkış mili arasında bir çubuk ve o çubuğun üzerinde 2 mafsal yok. Bu da hareketli parça olmaması demek. Çünkü genel olarak o uzatma çubuğunun üzerindeki mafsalla birkaç bin km içinde laçkalaşır ve kol yukarı aşağı rahatsız edici derecede boşluk yapar. İlginç gelecek belki ama bu motoru seçmemdeki etkenlerden biri de budur.
 



Motosikletin vites geçişleri ve debriyajı o kadar yumuşak ki tık tık diye vitesler sorunsuz şekilde geçiyor.. 

Ayrıca araç gerçekten çok dengeli bir kullanım sunuyor, düşmek için çaba göstermek gerekli 

Yakıt sarfiyatı konusuna gelince, ben 1300 km içinde en az 2.04 litre / 100 km ve en çok 2.46 litre 100 km olarak ölçtüm.
 

Motoru bayiden alıp 300 metre ilerdeki benzincide fullettirmiştim. Yani odometre 00001 idi doldurduğumda.
 

321 km de 6.55 litre yakmışım. Yani 2.04 litre 100 km. Ölçtüğüm en düşük değer buydu. 




Genel olarak fiyatını fazlasıyla hak eden bir motosiklet bence. Özellikle CBF 150 nin şu anki fiyatı 4800 TL ve CB125 in şu anki fiyatının 3650 TL olduğu düşünülürse iki motorun arasında 1150 TL lik bir fark kesinlikle yok. Hele de bu 1150 TL 4000 TL deki 1150 TL. 20.000 TL deki 1150 TL olsa o zaman o kadar önemsenmeyebilir. 


Bana göre aracın + ları:
 

+ Far kalitesi süper ötesi
 
+ Fiyatının son derece ekonomik olması
+Oturma pozisyonu, direksiyon ve depo kavraması YBR ve CBF e göre çok daha başarılı
+CBF deki gibi pegler geride değil. Bu da bacak pozisyonunu çok rahatlatıyor.
+Vites kolunda mafsallı uzatma çubuğunun olmaması.
+Vites pozisyon göstergesi
+Diyaframlı karbüratör ile motorun daha verimli ve ekonomik olması sağlanmış
+Benzin sarfiyatı son derece düşük
+Jiglenin elde olması ve selektör düğmesi
+ Yan ayakta switch

Bana göre – leri
 

-Koltuk ciddi derecede sert
 
-Arka amortisör keza ciddi derecede sert hatta yok gibi
-Titreşim var. Rahatsız etmiyor dahi olsa titreşim olduğu gerçeğini değiştirmez
-Lastikler tubeless olmalıydı kesinlikle.
-Keşke devir saati de olsaydı
-Aynalar çok yumuşaklar. Daha sert olmalıydı. Günde 5 kere ayna ayarı mı yapılır!
-Depo üstü çanta kullanımı imkanının olmaması

Honda.com.tr teknik veriler.
 

Motor 

Hava soğutmalı, 4-zamanlı, OHC tek silindir
Motor hacmi (cc)
125cm3
Silindir çapı x strok (mm)
52,4X57,8mm
Sıkıştırma oranı
9,1:1
Yakıt sistemi
Karburatör
Maks. Güç (kW@dev/dak)
7,6 /8,000 (10,14 ps)
Maks. Tork (Nm @ dev/dak)
11 / 6,000
Ateşleme
4 zamanlı klasik ateşleme
Çalıştırma
Elektrik
Şanzıman
5 vites
Güç aktarımı
Zincirli
Boyutlar (UxGxY) (mm)
1945 X 735 X 1070mm
Tekerlekler arası mesafe (mm)
1,286mm
Sele yüksekliği (mm)
780mm
Yerden açıklık (mm)
140mm
Yakıt kapasitesi (litre)
13 (2,6 litre yedek dahil)
Tekerlekler

Ön 

U profilli 5 kollu alüminyum döküm
Arka
U profilli 5 kollu alüminyum döküm
Ön
80/100 18MC (47P)
Arka
90/90 18MC (51P)
Süspansiyon

Ön 

31mm'lik teleskobik çatal, 116,8mm esneme aralıklı
Arka
Monoshock, 100,6 mm esneme aralıklı
Frenler

Ön 

Çift piston kaliperli 240mm'lik hidrolik disk, cüruflu metal balatalı
Arka
130mm'lik kampana
Ağırlık (kg)
124kg